Tchibo'dan Alışveriş

Ne zamandır güzel ve değişik bir koltuk örtüsü arıyordum ve sonunda Tchibo'da buldum. (Önceki yazımda Tchibo'dan bahsetmiştim.) Görünce bayıldım. Hem fiyat olarak çok uygun hem de halıma çok uyuyor. :) Boyutu 230x250 cm olunca gerçekten çok yönlü kullanabilirsiniz. Yatak, koltuk hatta masa örtüsü olarak örneğin. %100 pamuklu, 60 derecede yıkanabilir ve en önemlisi kumaşı yumuşacık ve çok buruşacak tipe benzemiyor. 

Buradan Tchibo'nun internet sayfasına ulaşabilirsiniz.

Bir tane de 25 TL'ye masa örtüsü aldım. Bu kaliteye gerçekten çok iyi bir fiyat. Bu masa örtüsüne buradan ulaşabilirsiniz. Farklı boyutlarda ve renklerde de bulunmakta.
Son olarak şunu eklemek istiyorum. Tchibo gerçekten çok kaliteli ürünleri satışa sunmaktadır. Mağazada alışveriş yaptığınızda bunu zaten fark edeceksiniz. Fakat İnternet'ten bakıyorsanız hiç "iyi mi veya kaliteli mi ki" diye düşünmeyin. Rahatlıkla satın alabilirsiniz.

İyi hafta sonları diliyorum :)

Origami

Eğer 2-4 yaş arası bir çocuğunuz varsa ve onun TV önünde vakit geçirmesini istemiyorsanız, onu meşgul edecek sürekli yeni şeyler düşünmek zorundasınız.
Etkileşimli oyun bu yaşlardaki çocukların bilişsel ve dil gelişimleri için çok büyük bir önem taşımaktadır. Bu yüzden elinizden geldiği kadar çocuğunuzla onun gelişimini destekleyecek şekilde oyunlar oynamaya özen gösterin.
Önemli olan burada çocuğunuzla ne kadar vakit geçirdiğiniz değil, ne kadar kaliteli vakit geçirdiğiniz. Günümüzde artık internet sayesinde de bir sürü bilgiye ulaşabiliyoruz. Özellikle Maria Montessori'nin çocuklar için geliştirdiği etkinlikleri yapmanızı tavsiye ederim. Başka bir yazımda bu konuyu daha ayrıntılı olarak ele alacağım inşAllah.
Ama şimdi Origami'ye dönelim :). Kendim ara sıra yapıyordum fakat küçük diye Kerem'le hiç denememiştim daha. Fakat geçen gün niye yapmayalım ki dedim. Böylelikle hem ince motor kasları da gelişir. Çocuğun yaptığı 4/4'lük olmak zorunda değil ya.
Aşağıda yaptıklarımızı görebilirsiniz.

Önce tavşan yaptık:

Ortası hafif açık kalacak.

Önce öne doğru katlayın sonra aşağıdaki gibi arkaya doğru.

Veee tavşanımız bitti :)

Şimdi sırada kurbağalarımız var:

Oğlumla yaparken gerçekten çok eğlendik :) Siz de deneyin derim. 

İyi katlamalar... :)

Üç Aylar... Recep ayı ve Regaip Kandili...

Mayıs, ayların içinden en sevdiğim aydır. Bu sene de ne mübarek bir günle başladı. Allah'a şükür bir sene yine geçti ve bize 3 aylara girmek nasip oldu. Son yıllarda mübarek 3 aylar başladığında garip bir heyecan basar beni. Aslında sadece bu üç aylar içinde değil de hep yapmak gerekiyor fakat dünya koşuşturmasından sıyrılmak o kadar zor oluyor ki. Bu yüzden bu aylar, yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. Aramızdaki çekişmeleri, şahsi menfaat hesaplarını ve basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli; her zamandan daha çok muhtaç olduğumuz Yüce Dinimizin bizden ısrarla istediği; barış, hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesini, insani ve ahlaki meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır.
Bugün ise Regaib gecesi. Regaib, elde edilmesi arzu edilen değerler demektir. Bu mübarek gece, Yüce Allah kullarına bol bol rahmet ve mağfirette bulunduğu için bu adı almıştır.

Regaib Kandilini Nasıl Geçirmeliyiz?

1. Kur'an'ı Kerim okuyarak
2. Peygameberimiz (s.a.v.) 'in mübarek duası olan Cevşen-ül Kebiri okuyarak
3. Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakkında sohbet ederek
4. Allah rızası için namaz kılarak
5. Hayatımızın geçmiş günleri ve yılları hakkında muhasebe yaparak
6. Günahlarımızın bağışlanması için Allah'tan af dileyerek
7. Sevgili Peygamberimize bol bol salat ve selam okuyarak
8. Dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua ederek
9. Hastaları, yaşlıları ziyaret ederek; yoksulları, öksüz ve yetimleri sevindirerek
10. Eş, dost ve yakınlarımızla tebrikleşerek
11. Dargın ve küskünleri barıştırarak


Bugünkü paylaşımımı bir yerde okuduğum bir yazıyla noktalamak istiyorum:

        "Durumdan vazife çıkarmak" diye bir tabir vardır. Hayatın seyriyle başımıza gelen durumlarda "vazifem nedir" diye düşünmek lazım. İnsan her olay karşısında dikilecek, ben ne yapacağım diyecek.
        Üç aylar geldi, ne yapacağız? Haydi, durumdan vazife çıkaralım; İslamiyet'i öğrenip yaşayacağız...
        Gençlik yıllarımda üç aylar girdiğinde kendime bir liste yapmıştım;
"NOKSANLARIM LİSTESİ"
        Kur'an'ı iyi okuyamıyordum. Kur'an öğreniyorum seti alıp onun üzerinde çalıştım. Çok uyuyordum, uykuyu azaltacağım diye karar aldım. Kitap okumayı artıracağım dedim. Yalnız kendimi aydınlatan bir lamba aldım, yatarken de kitap okudum. Yemeği azalttım. Çünkü dikkat edin, yemeği çok yiyince hemen uyunuz gelir.
         Üç ayların herkese sıhhat ve afiyetler getirmesini dilerim...
               
                                                                                         Hekimoğlu İsmail
                                                                                         5 Temmuz 2008

"Allahüme barik lena fi racebe ve şa'bane ve belliğna ramedan."

"Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır."

(Ahmed bin Hanbel, Müsned, 1/259)

bloglovin’ nedir?

Bu blog’u başlatmadan önce bazı takip ettiğim blog’lar vardı. İlk zamanlar hepsinin sayfalarını tek tek açıp yeni yayınları var mı yok mu diye bakardım. Bir ara Google Play’de dolaşırken blog’ları takip eden bir uygulama yok mu ki dedim ve arama motoruna “blog” yazdım ve karşıma bu uygulama çıktı. Bloglovin' gerçekten harika bir uygulama. Kullanması da çok basit. Bütün takip ettiğiniz blogların yeni yayınları ilk sayfada yer alıyor. Bir yazıyı okunuduğunuzda okundu diye de işaretlemektedir. Ayrıca farklı kategorilerden farklı bloglar da arayıp listenize ekleyebilirsiniz. Takip ettikleri bloglardaki yeniliklerden haberdar olmak isteyenler için harika bir uygulama sizde indirin veya internet sayfası üzerinden hemen kayıt olun.

Alışveriş zamaaanııı :)

Blog'uma yazmayalı çooook uzun zaman oldu. Zaman hızlıca akıp gidiyor... Bu dönem gerçekten çok yoğun geçiyor. 2 ay önce birde İşaret dili kursuna başladım. Hafta sonlarım da sabahtan öğleye kadar işaret dilini öğrenmekle geçiyor. Gerçekten çok zevkli geçiyor ve inanın pazar günü bile severek erkenden kalkıp kursa gidiyorum. Fakat dinlenmeye vaktim azaldı. Tabii bir de hamileliğin getirdiği ağırlık, işleri daha da zorlaştırıyor. Gebelik testini daha dün yapmışım gibi. Bugün sabah akıllı telefonumdaki gebelik uygulaması bana 25. haftaya girdiğimi söyledi ve yine zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımı fark ettim.
Belki bazıları daha erken diyebilir ama bir aydır bebek eşyaları satan mağazalar beni mıknatıs gibi çekiyor ve ufak tefek şeyler almadan çıkamıyorum :). Birde bebişimin kız olacağını duyunca o cicili bicili kız eşyalarını almamak mümkün değil :).
Dediğim gibi hafta sonları kursum var. 12:30'da bitiyor ve bende çıktıktan sonra Eskişehir belediyeden Espark'a kadar yürüyorum. Aşağı yukarı 15 dakika sürüyor. Bu hamileliğimde çok yürümeye özen gösteriyorum. Tabii sonunda alışverişle kendimi ödüllendiriyorum :). Espark'ta Joker, Mothercare, Kanz, Panço ve LCWaikiki Kids mağazaları var.
Bu ay Joker mağazalarında baya bir indirim var. Avent, Nuk, Soobe vb. ürünlerde indirim var. Ayrıca 18 Mayısa kadar 300 TL'lik alışverişlerde 100 TL para puan hediyesi var (Soobe ürünleri hariç) ve 75 TL'lik yeni sezon Soobe ürünleri alanlara ise 25 TL para puan hediyesi var.
Avent ürünlerinde %40'a varan indirim vardı. Belki bir daha böyle bir indirime rastlayamam diye hemen cam biberonlardan aldım. Sağlık açısından bence bebeğin ilk yılında cam biberon kullanmak lazım. İnternet'te uzun bir araştırma yaptıktan sonra Avent'in cam biberonuna rastladım. Bu biberonlar ısıya ve kırılmaya karşı dayanıklı, sterilizasyona uygun ve gelişmiş anti-kolik sistemi sayesinde biberon kaynaklı gaz sorununa da çözüm sunmaktadır. Emziğin silikon kısmı o plastik kenarlığa gerçekten tam oturuyor ve diğer biberonlarda emzik kısmını kolayca çıkarabilirken bu üründe gerçekten çok zor çıkıyor. Ayrıca emziği gerçekten anne göğsüne çok benziyor. Bazı emziren anneler ilk zamanlar biberon kullanmaktan çok çekiniyorlar çünkü bebeklerinin biberona alışıp anne göğsünü almayacağından korkuyorlar. Fakat bir çok Türkçe, Almanca ve İngilizce kaynaklı sitelerde bu korkunun gereksiz olduğunu okudum. Yani ara sıra bebeğinizin emziremediğiniz zaman bu biberonla sağmış olduğunuz sütünüzü içirebilirsiniz. Buradan Joker mağazasının internet sayfasındaki Avent ürünlerine ulaşabilirsiniz. Ve aşağıda ise kendi çektiğim fotoğrafları görebilirsiniz.

Bu 240 ml'lik biberon 42,90 TL'den 27,90 TL'ye düşmüş.

Bu biberonu 1 aydan itibaren kullanabilirsiniz.

120 ml'lik biberon 38,90 TL'den 25,30 TL'ye düşmüş. Bu biberonu doğumdan itibaren kullanabilirsiniz.

Emziklerini de şimdiden aldım. Kullanır mı bilmiyorm ama
internet'te genellikle bebeklerin %80'i bu markayı alıyorlarmış...

Soobe ürünlerinde de indirim var demiştim. Bir kaç ay önce oğlumla mağazaya girdiğimizde kardeşi için üstü tüllü olan bir tayt görmüştük. Kerem'de bayılmıştı. "Anne bunu kardeşime alalım mı?" diye sormuştu. Ama açıkçası biraz fiyatlıydı. Bende indirime girerse alalım demiştim fakat indirime girmez, girerse de bana denk gelmez diyordum. Cumartesi günü ise mağazaya girince hemen o taytı gördüm ve gerçekten çok sevindim :). Hemen aldım tabii ki. Bir de bir hırka buldum. Çok kaliteli penyesi. Üstelik penyesi iki katlı. Tayt 15 TL idi hırka ise 17 TL idi.

Ayrıca Pratik Anne markasının müslin bezleri de inirime girmişti. Bu çok amaçlı bezlerden mutlaka almanız gerekiyor. Ter ve ağız bezi, gaz çıkarırken omuz örtüsü, alt değiştirme örtüsü, güneş ve rüzgara karşı battaniye olarak ve başka bir çok alanda kullanabilirsiniz. Önceden genellikle sadece beyaz renkte bulunurdu fakat artık her türlü renkleri mevcut. Mağazada bir de yıkama eldiveni de buldum. Yeni doğanları yıkarken sünger çok kullanışlı olmuyor bence. Ya ince tülbent gibi bir şey ile yıkayın veya fotoğrafta görebileceğiniz bu eldivenden edinin.

Gördüğünüz gibi eldiven iki taraflı. Bir tarafı havlu şeklinde bir tarafı ise müslin bezlerinin kumaşından.

Mothercare mağazasından ise aşağıdakileri aldım:

Bu kelebekli uyku tulumunu görünce ba-yıl-dım. Zaten kelebekli şeylere dayanamam ben :).

10 TL'ye düşmüş. Ta 2 yaşında giyebilecek ama ne yapayım dayanamadım :). 

Bu polar hırkalarda çok kullanışlı oluyor. Oğlumun var bir tane. 2 senedir kışları çok rahat kullanıyoruz.

Tabii bebişe bütün bunları alırken kendimi de unutur muyum? :) Kendime de bir kaç takı aldım.

Benden bugünlük bu kadar.

Sağlıcakla kalın!

<a href="http://www.bloglovin.com/blog/12190197/?claim=p44g5a3r5sf">Follow my blog with Bloglovin</a>