5 Şubat 2014 Çarşamba

Theraline Emzirme Yastığı

Oğlumu Almanya'da doğurduğumda hastanede bu yastıklardan oradaki kullanım için veriyorlardı. Emzirirken çok faydasını görmüştüm. Kerem'de alamamıştım. Almanya'dayken alayım Türkiye'ye getiririm diyordum fakat baktım ki baya büyükmüş. O zamanlar Türkiye'dede hiç bir yerde bulamamıştım. Böylelikle kalmıştı. Bu sefer hamile kaldıktan sonra yine baya bir araştırdım internette ve Alman fizyoterapistler tarafından geliştirilmiş Theraline yastıklarına rastladım. Almanya'da en çok bu markanın emzirme yastıkları satılıyormuş.
'Ne gerek var böyle bir şeye, normal yastıkta koyarsın' diyenler var. Bende ilk başlarda ne kadar faydalı olabileceğini düşünememiştim.
Öncelikle hamileliğin 6. ayından itibaren karnın iyice büyümeye başlamasıyla rahat bir yatış pozisyonu bulmakta zorlaşmaktadır. Sırtüstü yatmak çok iyi olmadığı için (bebeğe oksijen gitmesini zorlaşmaktadır) genellikle yan yatmanız gerekmektedir. Ben kafamın altına 2 yastık karnımın altına bir yastık ve bacağımın altına da 1-2 yastık koyarak yatardım. :) Fakat bir emzirme yastığım olsaydı bu kadar yastığa da gerek kalmayacaktı. :)
Lakin asıl faydasını bebeğiniz doğduktan sonra göreceksiniz. Emzirme yastığını kullanarak bebeğinizi emzirirken omuz ve bel tutulmalarını önleyebilirsiniz. Genellikle yanlış emzirme tekniği yanlış duruştan da kaynaklanmaktadır. Bu durum da meme ucu çatlakların oluşumuna neden olabilmektedir. Emzirme yastığı rahat oturmanızı sağladığı için bu sorunların da oluşumu önlenebilmektedir. Ayrıca ileride bu yastıkların sayesinde bebeğinize oturma alışkanlığını da kazandırabilirsiniz.
İnternet'te çeşitli emzirme yastığı modelleri bulunmaktadır ama bana sorarsanız mikroperl dolgulu yastıkları tercih edin. Çünkü bunlar her türlü pozisyona kolaylıkla uyum sağlayabilmektedir. Bazı modelleri sadece emzirirken kullanabilirsiniz fakat mikroperl dolgulu yastıkları daha bebeğiniz doğmadan kullanmaya başlayabilirsiniz.
Theraline yastıkların kılıfı yıkayabilmeniz için çıkmaktadır. Yastıkta da fermuar bulunmaktadır. Eğer dolgusu fazla geldiyse böylelikle azaltabilirsiniz.
Ben Theraline High Endi modelini aldım. Link'i aşağıda.
Theraline Emzirme Yastığı

Kerem'de bu yastığa bayıldı. :)

Ayrıca YouTube'da bir video buldum. Almanca fakat yazılar o kadar önemli değil. Yastığın çeşitli kullanım şekilleri gösterilmiştir.

Umarım yazım faydalı olmuştur.

Hoşçakalın!

Fırında Kabak Tatlısı

Geçen gün ilk kez bu tatlıyı denedim. Önceden hiç sevmezdim ama bir kaç sene önce eltimin yaptığını yediğimde bayılmıştım. Fırında yaptığını söylemişti. Beceremem diye hiç denemeye de kalkışmamıştım. Ama çok kolaymış aslında. :) Ben markette yaklaşık 1 kiloluk olarak paketlenmiş kabaklardan almıştım.

Malzemeler:

  • 1 kg kabak
  • 1 buçuk sb şeker (ben tatlı sevdiğim için 2 sb koydum)
  • dövülmüş ceviz
  • isteğe göre susam, hindistan cevizi
Yapılışı:
  1. Önce kabakları yıkayın ve küçük parçalara doğrayın.
  2. Kabakları bir tencereye koyarak üzerine şekeri ekleyin ve en az 3-4 saat bekletin.
  3. Kabaklar bu arada sulanacağı için hiç su eklemeden ocağa alıp 20 dakika pişirin.
  4. Sonra bir Borcam'a veya fırın tepsisine dökün ve fırında 200 derecede yaklaşık 15-20 dakika pişirin.
  5. Son olarak üzerine dövülmüş ceviz, susam veya hindistan cevizi serpin.
Afiyet olsun!
4 saat beklettikten sonra.



Pişirirken.

Borcam'a döktükten sonra.
Son hali...

4 Şubat 2014 Salı

Mutfak Işleri Için Gerekli Aletler

Ben evlenmeden önce anneme evi toplamak dışında başka işlere karışmazdım. Açıkçası yemek yapmak da çok ilgimi çekmezdi. Annemde bizi hiç zorlamazdı. Evlenirken tabii bir ev için nelerin gerekli olabileceği hakkında da hiç bilgim yoktu. Yine annem her şeyi benim için almıştı. Hatta aldıklarını görünce 'Napıcam ben bunları? Çok gereksiz.' dediğim de oldu. Fakat şimdi iyiki almış diyorum. :)
Şimdi benim için vazgeçilmez olan bir kaç ev aleti sıralayacağım.
  • Yumurta Pişirme Makinesi:
    Başlarda çok gereksiz diye düşündüğüm bu makineyi annem bana almıştı. Evlenene kadar hiç yumurta pişirmemiş veya kaynatmamış biri olarak bu makineyi nasıl kullanırım ki diyordum. Fakat bu alet işimi o kadar kolaylaştırıyor ki. Yumurtaları kaynatırken saate bakıp durmak zorunda kalmıyorsunuz. Rafadan yumurtayı yemeği hedeflerken tam pişmiş yumurtayla karşılaşma gibi sürprizlere uğramıyorsunuz. Çok pahalı bir şey olmak zorunda değil. Benimki de öyle tanınmış bir markadan değil ve 5 senedir sürekli kullanıyorum ve hala iyi çalışıyor. Fakat şuna dikkat etmek gerekir. Makine yumurtaların piştiğini haber ettikten sonra hemen yumurtaları çıkarıp bir kaç saniye soğuk suyun altına tutmak gerekir aksi takdirde yumurtalar o buharın içinde pişmeye devam eder.
    Sinbo Yumurta Pişirme Makinesi
  • Mikrodalga Fırını:
    Yaklaşık 15 sene önce annemlerin aldığını hatırlıyorum. Kardeşlerimle en çok kakaolu sütü ısıtmak için kullanırdık. :) Sonralarda Mikrodalga Fırının zararlı olduğu söylemleri ortaya çıktı. Evlendiğimden beri hep alışveriş listemde olan bu fırını anca geçenlerde alabildim. Çok araştırmıştım. Türkçe, Almanca ve İngilizce kaynaklı internet sitelerinde olası zararları hakkında yazılar okudum ve hepsinde aynı şey yazıyordu: Son yıllarda üretilenlerin zararlarının büyük oranda azaldığına dayalı bir çok araştırma yapılmıştır. Mikrodalga fırını karşıtları ısıtılan yiyeceklerin/içeceklerin vitaminini azalttığını söylüyorlar fakat araştırmacılar buna karşılık yüksek ısıda ocakta ısıtılan yiyeceklerin de aynı değişime uğrayabileceğini söylüyorlar.
    Açıkçası aldığımdan beri benim işimi çok kolaylaştırdı. Isıttığım yemeğin başında beklemektense o arada başka işlerle uğraşabiliyorum. Ben Samsung'un bu modelini aldım.
    Samsung Mikrodalga Fırını
  • El Blender Seti:
    Benim basit bir el blenderım vardı. Onuda sadece çorbalar, ayran veya milkshake yapmak için kullanıyordum. Geçenlerde süpürge aldığımda yanında hediye olarak Breville'in el blender seti geldi. Bu zamana kadar böyle bir set almadığıma pişman oldum. Soğan doğramaktan nefret ederim. Hatta bir ara üşengeçliğimden tarhana çorbası pişirirken içine soğan doğramak yerine sarımsak doğramıştım. :) Ama fark ettim ki sarımsak tarhana çorbasına daha güzel bir lezzet veriyormuş. Fakat bu ayrı bir hikaye. :) Breville de hoşuma giden çok yer kaplamaması. En gerekli parçalar mevcut. Bir set çok parçalı oldu mu da koyacak yer sorun oluyor bence ve çoğu zamanda yarısı bile kullanılmıyor. Tabii daha uygun modellerde var. Benim seçeneğim yoktu. Fakat araştırdıktan sonra da Breville'in çok iyi bir marka olduğunu öğrendim.
    Breville El Blender Seti


  • Elektrikli Süpürge:
    Sadece mutfak için gerekli değil fakat bu konuda senelerce doğru süpürgeyi bulana kadar çok araştırdım. İlk süpürgemi babaannem almıştı. Siemens markaydı. Başlarda gayet iyi çalışıyordu. Sadece toz torbanın yarısından fazlası dolu olunca emiş gücü yarıya iniyordu. 2-3 yıl sonra ise emiş gücü iyice azaldı. Halı üzerine yapışan tüyleri elimle toplamak zorunda kalıyordum. Evler süpürülmüş gibi gelmiyordu. Aslında değiştirme zamanı gelmişti ama biraz daha idare edeyim derken 2-3 sene daha geçti. Eskişehir'e taşınınca canım annem ev hediyesi olarak süpürge almak istediğini söyledi. O zamana kadar zaten sürekli araştırıyordum fakat karar veremiyordum. Hem iyi  hem de ucuz olmalıydı :) Önceleri suyla çalışan bir süpürge alayım dedim ama kime sorduysam hep bir sene sonra emiş gücünün yarı yarıya indiğini öğrendim. Ayrıca süpürdükten sonra hemen haznesi temizlenmediğinde koku yaptığını duydum.
    İhlas süpürgelerini kullananlar da vardı etrafımda. Çok iyi diyorlardı ama açıkçası bana çok pahalı gelmişti ayrıca çok yer kapladığı için hoşuma gitmemişti.
    Annem bir kaç sene önce Miele marka süpürge almıştı ve o zamanda baya soruşturmuştu. Her yerde (Almanya'da) en sağlam marka olarak tanıttılar ve şiddetle o markayı tavsiye ettiler. Annem kaç sene kullandıktan sonra hala ilk günkü gibi çektiğini söyledi. Ki annem çok titiz olduğu için çok sık kullanır. Ayrıca Almanya'daki evimiz 4 katlı olunca düşünün artık ne kadar uzun kullanıldığını. Almanya'da her yerde satılıyordu fakat Türkiye'deki mağazalarda görmemiştim hiç. Bende internet üzerinden almaya karar verdim. Toz alerjim olduğu için HEPA filtreli bir model istiyordum. Aylar süren araştırmalarımın sonunda (annem ara sıra 'kızım hala süpürge beğenemedin mi?' diyordu :) ) Miele S8390'a karar verdim. En uygun www.evmanya.com 'daydı. Ayrıca El Blender Setide hediye olarak veriliyordu.
    Miele S8390
Hemen sipariş verdim. Gelmesi bir hafta bile sürmedi. Gelir gelmez hemen denedim tabii. 'Allah'ım ben bugüne kadar hiç süpürmemişim.' dedim. Oturma odasına krem rengi halımız var. Üzerine hep tozlar yapışırdı ve bugüne kadar sadece halıyı silerek o tozları çıkarabiliyordum. Fakat Miele'yle süpürdükten sonra aynı yıkanmadan gelmiş gibi parlıyordu. :) Ayrıca bu süpürgede ek kafaları da kullanmaya başladım. Diğer süpürgemde de vardı fakat onlar biraz farklıydı ve pek kullanışlı da değildi. Bu yüzden hiç kullanmamıştım. Fotoda gördüğünüz en sağdaki kafayla rafların ve TV'nin üzerindeki tozları kolayca çektirebilirsiniz.
(Islak bezle erişemediğiniz yerler oluyor.) En soldaki kafayla ise koltukları süpürebilirsiniz. Üsteki kafayla da dar araları.
İlk zamanlar neredeyse her gün evleri süpürüyordum ve sabırsızlıkla evlerin tozlanmasını bekliyordum. :)
Ayrıca süpürgenin hafif olması ve fazla yer almaması çok büyük bir avantaj. Hele ki benim gibi küçük bir evde oturuyorsanız. Beni ama en çok hayrete düşüren tarafı ise, toz torbasının dolu olmasına rağmen
emiş gücünün hiç bir şekilde azalmaması. Tabii eğer toz alerjiniz yoksa daha uygun modellere de bakabilirsiniz. İnanın bana bütün Miele modelleri gerçekten çok iyi. Aldığınıza pişman olmayacaksınız!



1 Şubat 2014 Cumartesi

Karbonatın Faydaları

Eminim sizlerde benim gibi çevreden karbonatın bazı faydalarını duymuşsunuzdur. Koku giderici olduğunu, dişleri beyazlattığını, peeling olarak kullanıldığını ve mide yanmalarını giderdiğini duymuştum. Kendim karbonatı yüzüme peeling olarak kullandım ve ölü hücreleri temizlediğini farkettim. Fakat açık tenli olduğum için ve en ufak şeylerde hemen kızardığı için açıkçası uzun süreli kullanımının yüzümü tahriş etmesinden korktum. Dişlerimi de karbonatla ara sıra fırçaladım. Hamileliğimin ikinci ve üçüncü ayında sürekli mide bulantısı yaşadığım için dişlerimi ne fırçalayabildim ne de ağzımı suyla çalkalayabildim (Bir ara su bile içemiyordum!). Bunu her denediğimde öğürmeye başlıyordum. Belki bana öyle geliyor fakat dişlerim sanki sararmış gibi geldi bana geçenlerde baktığımda. Aslında çok diş sarartıcı bir şeyler de yemedim veya içmedim ama yineden öyle hissediyorum. Kimyasal içeren diş beyazlatıcı macunlar kullanmak karnımdaki bebeğime zarar verebileceğinden korktuğum için kullanmadım fakat karbonatı haftada bir kez kullanmaya düşünüyorum. Yinede dikkatli olmak gerek çünkü biliyorsunuz hamilelikte dişler çok hassas oluyor. 
Bir gece mide yanmasından uyuyamamıştım ve evde hiç bir mide ilacı kalmamıştı. İnternet'e girip araştırdığımda karbonatlı su önerildiğini gördüm ve denedim. Gerçekten anında kesiyor fakat burada da yine çok sık kullanmamak gerekir. Eğer böyle bir rahatsızlığınız varsa ve çok sık oluyorsa bir doktora görünmeniz daha doğru olacaktır.
Dünde kızartma yapmıştım ve mutfağı temizlediğim halde her yer hala kızartma kokuyordu. Bir ara annemden duymuştum karbonatın koku giderici olduğunu. Hadi deneyeyim dedim. Karbonatı çay tabağına koyduktan ve mutfak tezgahına bıraktıktan sonra yatmaya gittim. Sabah gidince bir baktım ki koku gitmiş. Şok oldum. 90m2'lik bir evde oturuyoruz ve kapıları kapatsam dahi koku her odaya yayılıyor. Ne zamandır bildiğim halde daha yeni denemeye fırsatım oldu. Keşke daha öncelerden 
deneseydim dedim. Balık kızartmalarından sonra günlerce çıkmazdı koku mutfaktan hatta çoğu zaman perdeleri yıkayarak kokudan kurtulmaya çalışırdım.
Aşağıda size İnternet'te bulduğum diğer faydalarını sıralayacağım:
  • Bir kutu açık karbonat kötü buzdolabı ya da oda kokusunu gidermeye yardımcı olur. Karbonatı sprey şişe içerisinde su ile karıştırarak ucuz ve basit bir oda parfümü elde edebilirsiniz.
  • Sadece fırında pişen yiyecekler için değil, ocakta yapılan yemekler için de karbonat kullanabilirsiniz.. Fasulyeyi ıslattığınız suya bir tutam karbonat attığınızda, mide gazına neden olan bileşikleri azaltmaya yardımcı olacaktır. Salça, domates sosu ve kahveye yine bir tutam eklenen karbonat içerisindeki asit miktarını azaltır. Aynı zamanda proteinleri parçalamaya yardımcı olduğu için etlerinizin yumuşacık olmasını sağlar.
  • Ucuz ve basit bir temizlik isteyenlere müjde! Koku giderici ve temizleyici özelliğe sahip karbonatı banyo ve mutfakta da gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Ayrıca diş macunları, koltukaltı deodorant ve roll-onlarda da bulunan karbonatı bir bardak suya ekleyip içine takma dişlerinizi koyabilirsiniz. Bu sayede üzerinde tortular ve plaklar temizlenecektir.
  • Çamaşır makinesinin deterjan gözüne yarım ölçek eklenen karbonat deterjanın etkisini arttırır. Durulama gözüne eklendiğinde ise çamaşırlardaki kötü kokuyu yok eder.
  • Banyo suyuna ekleyeceğiniz karbonat kuru cildinizin yumuşamasına yardımcı olur. Karbonat, güneş yanıklarına ve sivrisinek ısırıklarının yarattığı kaşıntıya da iyi gelir. Bir kabın dörtte üçüne karbonat, dörtte birine de su koyulup macun kıvamına gelene kadar karıştırıp kaşıntılı bölgeye uygulayabilirsiniz. Konuyla ilgili bir tedavi uyguluyorsanız doktora danışmanızı tavsiye ederiz.
  • Vaktınız kısıtlı, dışarı çıkmanız gerekiyor ve saçlarınız yeterince temiz değilse o zaman saçlarınızın dibine bir miktar karbonat dökün. Bütün yağı emip saçınızı hızla temizleyecektir.
  • Halılarda oluşan kokuları çıkarmak için bir kaç avuç karbonatı halının her yerine serpin ve 1-2 saat bekledikten sonra süpürün. 
  • Halı, koltuk veya elbise üzerine yağ damladığında yağ lekesinin üzerine karbonat dökün ve biraz ıslatın. 1-2 saat bekledikten sonra silin.
  • Tıkanan lavaboları açmak için bir su bardağı karbonatı dökün. Üzerine bir bardak sirkeyi dökün ve son olarak 2 litre kaynar suyu boşaltın. 
  • Dibi tutan tavalara karbonat döküp üzerine sıcak su dökün ve sabaha kadar bekletin. Temizlerken hiç zorlanmayacaksınız.
  • Kararmış gümüşlerinizi su ile macun hale getirilmiş karbonatla ovun. Rengi açılacaktır ve parlayacaktır.
Aslında şimdi blogum için bir kaç yazı daha yazayım diyordum fakat oğlum tatilde olduğu halde erkenden kalktı :) Tatilin verdiği heyecan herhalde. Bizde de böyle olmaz mıydı? :) Bu yüzden burada şimdilik noktayı koyuyorum.
Bir daha ki yazımda buluşmak dileğiyle...

Veeee son olarak: